one square meter, seçim özgürlüğümüzden doğanların bir bütünü. bu muazzam ayrıcalık sayesinde sorumluluk, şeffaflık, sürdürülebilirlik ve ahlak gibi karmaşık konuların üstesinden gelebiliyoruz.
doğal ipliklerle üretilmiş kumaşlar kullanmak, ortaya çıkan tüm ürünlerin -tasarlanmasından paketlenmesine- her aşamasını üstlenmek ve atölye içinde çözmek, tüm aşamaları bir prensip dahilide ve doğrultusunda yönetmek, gelişmeye ve evrilmeye açık olmak… bu kararlar daha fazla satış yapmaya yönelik, pazarlama adına alınmış kararlar değil; seçimlerimiz dahilinde yolunu bulan ve one square meter’ın köklerini besleyen değerler.
3. yıl koleksiyonlarımızı da inandığımız ve bizi var eden değerler doğrultusunda şekillendirdik. parçaların tamamı temel, mevsimsiz, çok yönlü, iyi tasarlanmış, işlevsel parçalar. onlar için 3 ay sonra ‘modası geçti’ diye bir endişemiz yok; zira bu sürekli değişen ve hızlı tüketime yönelik anlayışın dışında ve karşısında seriler üretmeyi kendimize kılavuz olarak alıyoruz. incelikle seçtiğimiz kumaşların tamamı her mevsim giyilmeye uygun ve dayanıklı. kat kat giyinmenin gardıropların ömrünü uzattığını düşündüğümüz için, koleksiyondaki her bir parça sizinle ve gardırobunuzdaki diğer kıyafetlerle uzun süre yaşayacak uyumlu modeller.
moda endüstrisi bir süredir -yemek sektörünün geçirdiği gibi- bir değişim geçiriyor. kullanıcılar artık -tıpkı yedikleri yemekleri kimin yaptığını öğrenmek istediği gibi- kıyafetlerinin kimler tarafından, hangi koşullarda dikildiğini bilmek istiyor. kullanılan ürünlerin arkasındaki yaratım sürecine olan bilinçli ilgi, ne mutlu ki bizim ayrıcalıklı dünyamız ile kesişmeye başladı. birisi size, “Kıyafetini kim dikti?” diye sorduğunda gönül ferahlığı ile, “zeynep ve çağrı,” diyebilmeniz bizim için çok kıymetli.
endüstrinin göz ardı ettiği ve yine bizim yanında durduğumuz bir diğer konu; adil ticaret. biz stoklu değil, sipariş üzerine çalışıyoruz. bu hem her bir ürünün üzerine titizlikle eğilmemizi, hem de çoklu üretimden kaynaklanan maliyetleri size yansıtmadan fiyatlarımızı makul bir seviyede tutmamızı sağlıyor. çalıştığımız aracı mağazaları mümkün olan en az seviyede tutuyor ve satış kanalı olarak internet sitemizi kullanıyoruz. bu da mağaza anlaşmalarından doğan payları size yansıtmamamızı sağlıyor. mevsimsiz ve sezonsuz çalıştığımız için indirim yapmıyoruz. yaz başında beğendiğiniz bir elbiseyi almak için şişirilmiş fiyatının makul seviyeye çekilmesini beklediğiniz mağazaların indirim kuyruklarına girmenin son derece adaletsizce olduğuna inandığımız için sene boyunca tüm ürünleri olması gereken fiyattan sunuyoruz.
sizinle biraz bunu konuşmak istedik esasında; “‘slow fashion’ nedir?” diye teorik bilgiler vermektense bizim atölye pratiğinde işlerin nasıl yürüdüğünden bahsedelim dedik. yorumlarınızı her zaman bizimle paylaşabilirsiniz.