denim endüstrisini ve denime hayranlık duyan herkesi, her senenin ekim ayında bir araya getiren denim days festival’ın amsterdam ayağına katıldık bu sene. çalık denim iş birliği ile bluprojects projesi olarak hayata geçen ve bize olağanüstü bir deneyim yaşatan bu yolculuk, zamanlama olarak da çok tazeleyici, ilham dolu ve ruh açıcı oldu.
indigo arkaik, derin ve doğal bir renk kaynağı. bitkinin kumaşı renklendirdiğinin keşfedilmesinden bu yana mavi, her tonu ile farkında olmasak da hayatımızın bir yerinde mutlaka. bunun en kült formu, denim şüphesiz. en sevdiğiniz pantolonunuzun gardırobunuzun en eski jean’i olmasının başka hiçbir açıklaması olamaz. onu aldığınız zamanki rengi ile siz onu giydikçe, onunla yaşadıkça; o lekelendikçe, söküldükçe -her seferinde- yeni bir görünüme bürünüyor esasında. denimi ve indigoyu bu kadar özel kılan da bu; sizinle yaşıyor oluşu. ve her sene dünyanın dört bir yanından profesyonel veya ilgili insanın, bir kumaşın/rengin etrafında bir araya gelerek onu yüceltmesi fikri büyüleyici. endüstride de yükselen bir değer olan denimin nasıl daha sürdürülebilir kılınacağına dair konuşmalar, inovatif seminerler, vintage avcılığı yapılabilen tezgahlar…
bir de işin artizan tarafı var tabi. denim dünyası, kumaşın farklı desenlendirme ve işleme teknikleri ile zenginleştirilmesine çok açık. her tekniğin tarihsel bir geçmişi ve gerçekliği olduğu için kumaşın hikayesine de çok yakıştıklarından şüphe yok. biz denim days festival’de, seneler içinde uyguladıkça daha iyi öğrendiğimiz ve koleksiyonumuz içine daha incelikle yerleştirdiğimiz geleneksel ağaç baskı tekniğini kendi modern yorumumuz ile sergiledik. çok güzel insanlarla tanıştık; bu tekniği denemek isteyen, basılmış kumaşları yanına almak isteyen, hikayemizi ilgiyle dinleyen ve ilkelerimize fikren ortak olan…
keyifli, yoğun, koşturmalı, gülümseten, bol muhabbetli, oldukça lezzetli bir yolculuktu. müteşekkiriz.