6th YEAR WARM WEATHER | DOWN TO EARTH

Posted by zeynep özar berksü on

dünya sarsıldı. hem de öyle böyle değil; tüm hücreleriyle, sinir uçlarının en derinlerine kadar hissetti bu sarsıntıyı. toz dumana katılmadı belki ama bir şeylerin yerinden oynadığı belliydi. beklenen ama gerçekleşmesi içten içe istenmeyen ne varsa bir bir hayata geldi. hayatlar değişti. hem de öyle böyle değil; herkes hissetti bu değişimi, istese de istemese de. yeni bir çağın dönümü gibiydi, henüz adı konmamış olsa da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı da belliydi.

öyle bir seneydi. bugüne kadar eyvallah edilmiş tüm yöntemlerin teker teker sıraya dizildiğini; işlevini yitirenlerin zamanın gerçekliğinde yeniden gözden geçirildiğini, değiştirildiğini, dönüştürüldüğünü gördük. bizzat deneyimledik. alışkanlıklarımızı değiştirdik. yeni alışkanlıklar edindik. özlediğimiz pek çok şey var; sırası henüz gelmeyenler de. hiçbir şey bitmiş değil. bu bir süreç. zaman, bir yolculuk. şimdi. burada. neredeysek orada. dünyada. kendi dünyamızda.

kendimize bir dünya kuruyoruz. üst üste, ekleye ekleye. olmazsa çıkarıp üstüne bir yenisini koyuyoruz. zaman hep yeni bir şeyler sunuyor önümüze. yol hep yenilerini gösteriyor gözümüze. beğeniyoruz beğenmiyoruz. onun tadı hoşumuza gitse, bunun sesini sevmiyoruz. bir şey aklımıza yatsa, bir diğeri dokunmuyor göğüs kafesimizin içine. doğru bulmuyoruz bazı şeyleri, ‘hayır’ diyebiliyoruz; hayatın gerçekliğinde doğrular inşa ediyoruz kendimize. o gerçekleri giyiyoruz üzerimize ve devam ediyoruz yolumuza. üzerine ekleye ekleye.

yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyleri reddederek çıktığımız bu yolculukta iyiye ve güzele ulaşmanın, doğru olanı yapmanın motivasyonu ile yönümüzü bulduk. en başta üzerinde konuştuğumuz fikirlerle şu an yaptıklarımız arasında fark olsa da özü koruduk. bir yol, yöntem bulduk ve o özü yoğurduk, şekillendirdik, sonunda da köklendirdik. şimdi. burada. 6. yılında.

çok şey öğrendiğimiz -şimdi öğrettiğimiz- ve tecrübe edindiğimiz bir dünya bu; kendi gerçekleri ve zamanı olan. biz o gerçekleri ve zamanı okuyup geliştirdiğimiz yöntemle kıyafetler tasarlıyor ve üretiyoruz. giyinmeyi zevkli hale getirecek, size kendinizi rahat ve bir bütün gibi hissettirecek; siz hareket ettikçe etrafınızda hafifçe gezinen kumaşlarla, kıvrımlarınızı gözden geçirip vücudunuza nazikçe dokunan kesimlerle, kalbinizle konuşup zihninizle uyuşan renklerle ve sizi doğaya bağlayacak elyaflarla giyinmenin duyusal büyüsüne kapılmanız için sizi cesaretlendirecek; hayata geldiği süreçle ilişki kurmanızı sağlayacak; üzerinizdeyken kendinizi kendi dünyanızdaymışsınız gibi hissettirecek kıyafetler.

öyle ki çok seveceğiniz, sevdiğiniz için sıkça giyeceğiniz, iyi bakacağınız ve senelerce kullanacağınız… çünkü söz konusunu kıyafet olduğunda sürdürülebilirliğin dengesi kullanım değeri ile kuruluyor. biz bunu teşvik edecek kıyafetler tasarlıyor ve üretiyoruz.

6. yıl koleksiyonumuzu bu değeri yüceltme arzusuyla şekillendirdik; gardıroplarınıza bir kez girdiğinde sizinle senelerce yaşayacak, sizin dünyanızda kendisine yer bulacak parçalardan bir bütün yarattık. bunu yaratırken önümüzde üç kart vardı; tasarım, kumaş ve üretim.

sıklıkla dile getirdiğimiz gibi, biz iyi bir ürüne ve bir ürünün ancak zamana meydan okuyabildiğinde ‘iyi’ olduğuna inanıyoruz. dayatmalara boyun eğmeyen, ayakları yere basan ve kendine ait hikayesi olan bir tasarım dilinin zamansızlıkla eş değer olduğunu düşünüyoruz. kalıplarımızı çıkarırken aklımızda önce mutlaka bir detay oluyor veya bütün bir silüet gölgeler arasından beliriyor. o detayı doğru bütüne yerleştirirken veya o silüeti saklandığı yerden çekip çıkarırken sürekli fazlalıkları eliyoruz. neye ihtiyacı olduğu kadar nelere ihtiyacı olmadığını da göz önünde bulunduruyoruz. “şurası şöyle dökülmeli.” “buna aslında gerek yok.” üzerinde oynuyoruz. ta ki çıkartacak veya değiştirecek bir şey kalmayana kadar… 6. yıl koleksiyonumuzdaki modellerin kalıpları, seneler içinde üst üste ekleyerek, çıkarıp düzenleyerek ve iyileştirip geliştirerek kurduğumuz dünyanın nihai çizgisini yansıtıyor. dayatmalara boyun eğmeyen, ayakları yere basan ve kendilerine ait hikayeleri olan kalıplar.

bir ürünün zamana meydan okuyabilmesi için malzemesinin dayanıklı, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilir olması için doğayla barışık yöntemlerle üretilmiş olması gerekiyor. biz kumaş seçimlerimizi yaparken bu iki gerçeği göz önünde bulunduruyoruz. one square meter dünyasının içinde kendine yer bulabilecek renkleri ve dokuları değerlendirirken renklere ve dokulara hayat veren kumaşların kalitesine, hangi ham madde ile nerede ve ne koşullarda üretildiğine dikkat ediyoruz. ÇALIK DENİM bu anlamda bizim için oldukça kıymetli bir iş ortağı. tohumdan elyafa, elyaftan kumaşa son derece şeffaf şekilde yürüttükleri operasyonları ile sürdürülebilirliği olması gereken yöntem olarak kendine ilke edinmiş bir üretici. onlar sayesinde size bu garantiyi vermek ve satın aldığınız kıyafetlerin kaliteli ve etik şekilde üretilmiş kumaşlarla hayata geldiğini söyleyebilmek gurur verici. 6. yıl koleksiyonumuzun sıcak hava edisyonu için seçtiğimiz diğer kumaşlar da doğal elyaflardan dokunmuş, teninize değdiğinde size kendinizi iyi hissettirecek dokularda ve sizi rahatlatacak renklerde kumaşlar. mevsimin hafifliğinde ve kolaylığında size eşlik edecek, havalar serinlediğinde farklı dokularla ve renklerle arkadaşlık kurabilecek nitelikteler.

iyi bir ürün hayata getirmek adına elimizdeki üçüncü kart, üretim. ilkesel olarak üretimin ihtiyaçla sınırlı tutulması gerektiğine inanıyoruz ve üretimimizi atölyemizde siparişleriniz üzerine gerçekleştiriyoruz. kumaş kesiminden kargoya verilmesine geçen süreçte kıyafetlerle doğrudan bir ilişki kuruyoruz; her şey o an o dünya içinde oluyor. parçaları iğneliyoruz, makinede dikiyoruz, -düz kumaş parçalarından kendi ellerimizle üç boyutlu giyilebilir kıyafetler yaratmak oldukça büyülü- ütülüyoruz, etiketlerini takıyoruz ve paketliyoruz. özenle ve dikkatle yürüttüğümüz bu üretim sürecini sizinle paylaşmaktan da mutluluk duyuyoruz; dünyamıza ortak olunca giyeceğiniz kıyafetle daha gerçek ve sağlam bir bağ kuracağınızı düşünüyoruz.

6. yıl koleksiyonumuzun sıcak hava edisyonu için tasarımı, kumaşı ve işçiliği ile uzun ömürlülüğü, sürekliliği, kullanım değerini yücelten kıyafetlerden bir dünya kurduk. her biri kullanışlı, akılcı, şık, sade ve kendi dengesinde. artık mevsimlerin bir normali olmadığı için geçiş dönemi belirsizliği durumlarında tercih edebileceğiniz ‘soğuk hava’ parçalarını koruduk. bir süre sonra askıdan alıp içeriyi hafifletiriz, diye planladık. bu yıl geçişlilik konusunda daha esneğiz; hayata getirmek için doğru kumaşları aradığımız iki model var örneğin, ama nasılsa zamanları var, diyerek onları önümüzdeki aylarda koleksiyona dahil etmeye karar verdik.

edisyonun fotoğraf çekimlerini eve giden yolun üzerindeki bademlikte yaptık. burası o kadar büyülü bir arazi ki içinden geçtiğimiz coğrafyada kendini hemen belli ediyor. yaklaşık beş senedir buradayız; her mevsim büründüğü çehreye hayranlıkla bakıyoruz. badem ağaçlarının gövdeleri siyaha göz kırpan bir tonda ve kışın, ağaçlar tüm yapraklarını döküp ihtişamlı gövdeleri ile yükseldiklerinde arazi çok dramatik bir hal alıyor. derinlerine uzun süre bakınca ağaçların içinde gezinen cadının rüzgarını hissedebiliyorsunuz. mevsim dönmeye başlarken ağaçlar da tomurcuklanıyor ve bir anda çiçeğe patlıyor -biz tam o romantizm dozu yüksek zamana denk geldik- ki kovanlar da o zaman geliyor. yüz kovan arı çiçeklerin hayatını devam ettirmek için o dünyaya dahil oluyor. soğuk gecelerde dev bir pervane ağaçlara donmamaları için sıcak hava üflüyor. sonrası yeşillik. bademler olgunlaşıyor. onlar toplanıyor. mevsim dönüyor ve ağaçlar yapraklarını döküyor… senelerdir tanıklık ettiğimiz bu döngüye yeni doğum zamanında dahil olabilmek bizim için mucize gibiydi.

dünyanın kendini yeniden kurduğu süreçte kendi dünyalarımızdan hikayeler anlatıyoruz birbirimize. kıymetli tanışıklıklar kurup zenginleşiyoruz. ekleye çıkara, düşe kalka çiziyoruz yolumuzu. bu koleksiyon da bugüne kadar biriktirdiklerimizden, yolculuğumuz sırasında şekillendirip köklendirdiğimiz özümüzden çıkan bir hikaye. umarız hoşunuza gider ve tanışma şansı yakalarız sizinle de.

sevgiyle,

zeynep & çağrı

behind the scenes

← Older Post Newer Post →



Leave a comment